31 Mart 2013 Pazar

Nereye Gidiyoruz

Eşim ve çocuklarımla oturduğum akşam yemeği haber saatine denk geliyor. Hem günün gelişmelerini  öğrenmek hemde dünyada olup bitenlerden haberdar olmak için 1-2 tv kanalının haber bültenini takip etmek istiyorum. Yayın başlar başlamaz, günün sıcak gelişmelerinde önceliği terör olayları, trafik kazaları yada şiddet haberleri alıyor.


Toplumda şiddet olayları o kadar artmış ki artık yeni bir kavram türemiş, “şiddet kültürü”. Halbuki kültür deyince aklımıza olumlu, herkesçe benimsenen söz ve davranışlar gelmesi lazım değil mi? Eşini sudan sebeplerle döven yada çocuklarının önünde gözünü kırpmadan öldüren bir baba! Kendisine yan gözle baktığı için aynı yaşlardaki arkadaşını mezara, kendini soğuk demirlerin ardına gönderen bir liseli! Dünyadaki herkesten, her şeyden çok sevdiği ama sevgisine karşılık alamadığı için sevdiği insanın kafasına kurşun sıkan bir sevgili! Not yada devamsızlık nedeniyle tartıştığı öğretmenini bıçaklayan bir öğrenci! Çok gülerek ya da ağlayarak gürültü yapan evladını haşlayan bir baba! Kendisine karıştığı ya da istediği kadar harçlığı vermediği için anne-babasını öldüren bir evlat! Oğluna istedikleri kızı vermediği için kız tarafını kurşun yağmuruna tutan bir dünür adayı! 5 TL borcunu vermediği için kafasına taşla vurarak öldüren bir arkadaş! Liste daha uzayarak gidiyor. Biraz önce bahsettiğimiz “Kültür” kavramının aktörleri bunlar. Bu kavramla bu insanları aynı cümle içerisinde kullanmak hiç yakışmıyor.


Nereye gidiyoruz? Niye bu tahammülsüzlüğümüz? Niye biraz sabredemiyoruz? Neyi paylaşamıyoruz? Bizden olmayana, bizim gibi düşünmeyene, bizim gibi görmeyene yaşam hakkı vermemek bize verilmiş bir hak mı? “Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek” Yunus Emre’ye , “Ne olursan ol yine gel” Mevlana’ya, “Eline, beline, diline sahip olmak” Hacı Bektaşi Veli”ye kalmış.


Kelime anlamı “Sevgi”, “Barış” ve “Kardeşlik” olan bir dinin mensupları olarak, Allah’a verdiğimiz söze ne kadar sahip çıkmışız, “Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” diyen peygamberin ümmeti niye olamamışız. Bunlar hepimizin düşünmesi ve önlem alması gereken şeyler. Yarınlarımızı bu şiddet ve kaos ortamından korumanın yolu, önce devlet büyüklerimizin alacağı önlemlerden geçiyor. Tabi bizler de yakın çevremizden, komşularımıza aynı havayı soluduğumuz, aynı gökyüzüne baktığımız aynı geleceği paylaştığımız insanlara sevgi ve hoşgörü ile yaklaşmayı öğrenebilmeliyiz. İyiden, iyilikten yana olmak, insan olmanın da gereği değil mi?


Alper TÜRKOĞLU



Nereye Gidiyoruz

Related Posts:

  • Nesle Şekil Veren Öğretmeniz BizBir hafta içinde üzerine lapa lapa kar yağmış gibi ağaran saçlarını iki eliyle sımsıkı kavramış derin derin düşünüyordu, her zaman gözlerimin içine bakarak bana yön veren babam, kendi gözlerindeki nemliliği ve ümitsizliği his… Read More
  • Vatan ŞehidiVatan borç emanet dedim,Kuşandım mermimi, silahımıGece ayazında dimdikAyaktayım vatanım için.Bayrağım hep göklerdeAnlı, şanlı dalgalansınİnmesin hiç yerlereBeklerim vatan için cephede.Bir avuç toprağını vermemKanımın son daml… Read More
  • Baba OlmakHeyt be!  ne namlı, ne şanlı bir duygudur baba olmak. Artık ölesiye koruyacağın birisi vardır hayatında. Evlât, babasının kanatlarının altından başka yeri olmayandır. Saçının teli için yakamayacağın can, ezemeyeceğin mekân yo… Read More
  • Dost, “toprak” gibi olmalı!Bu yazımda DOSTLUK’ tan bahsetmek istedim. Sanırım hata ettim. Çünkü ben, dostluk üzerine çok şey yazabilirim diye düşünmüştüm. Ama kendimi sorgulamaktan daha öteye gidemedim!Neydi dostluk? “Dostu olanın aynaya ihtiyacı olmaz… Read More
  • Gecikmiş Bir ElvedaYıl 2005, yine bir sonbahar geldi kapımıza… Okulu özleyip koşuşturduğumuz günlerin üzerinden çok yıllar geçti… Bazen hiçbir şey değişmedi diye düşünsem de itiraf etmeliyim ki artık büyüdüm. Artık bulutlara çıkıp oturmayacağım… Read More

0 yorum:

Yorum Gönder