Osmanlının son zaferi, yeni kurulacak devletin temelleri, ON SEKİZ MART sonsuzluğa gömülecek bir devletin ebediyeti. Şanlı Türk ulusunun alın teri, zaferi helali Mehmetçiğin gözyaşı, kanı, çocuğu, karısı…
Nasıl anlatılır bu savaş? Yaşamadan, hissetmeden kim anlayabilir; kim evladını kaybetmeden evlat acısını bilebilir? Hiç kimse. İşte savaşmakta böyle, 18 Mart’ta. Conkbayırına Anafartalar’a çıkmadan, savaşmadan bu ülkeyi kurtarmak için canını verenlerden olmadan bilinemez Türk milletinin nasıl böyle üstün olduğu. Hasta adam dedikleri bu devletin yeniden ayağa nasıl kalktığını anlayamaz hiçbir devlet.
18 Mart günü tam 99 yıl önce bugün Türk milletinin bu vatanı kurtaracağız cansa can, kansa kan dediği o mübarek gün. Saldırılar bitmiyor. Ama askerimiz kafasıyla, ayaklarıyla, gözüyle öyle bir savaşıyor ki… Gözü çıkıyor durmuyor, kolu kopuyor durmuyor. Durmak nedir bilmiyor. Yeter ki başka devletin hiyerarşisine girmesin. Türk milletinin en değerli hazinesi özgürlüğünü almasın, vatanı elden gitmesin.
Hem denizden hem karadan öyle bir savaşıyorlar ki şehidim, yeter ki bir metre toprağa düşman girmesin. Kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda diyen Mehmet Akif’e cevap veriyorlar adeta. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı diyen Mehmet Akif bu savaş için söylemiş bu sözleri. Nasıl verilir ki zaten, bu cennet vatan Türk milletinden alınıp hangi devlete verilir. Bu savaş bir kurtulma savaşı. Bu savaş yeni Türk devletinin zemini. Osmanlının şanlı zaferi. Türk milletinin sevinci, umudu, evladı. Bu vatan yaşama gayesi. Bu vatan varsa var Türk milleti. Bu vatan yaşadıkça yaşayacak şehitlerimiz, dedelerimiz…
Şimdi bugüne bakalım. Vatanımızı korumak için elimizden geleni yapıyor muyuz? Yoksa uyuyor muyuz? Eğer uyuyorsak uyanalım, hiçbir şey için geç olasın bu yadigara en güzel şekilde sahip çıkalım. Şehitlerimizin kanı yerde kalmasın, şehitlerimiz yattığı yerde huzur bulsun.
Yasenur UÇAR
12. Sınıf Öğrencisi
18 Mart Çanakkale Zaferi
0 yorum:
Yorum Gönder